Konuğumuz Ali Haydar Haksal’dı…

Anadolu Yazarlar Birliği tarafından, kültür sanat ve düşünce dünyamızın önemli isimlerinin ağırlanacağı “Anadolu Buluşmaları”nın ilki, 5 Kasım’da Yedi İklim Dergisi Genel Yayın Yönetmeni ve usta yazar Ali Haydar Haksal’ın konuk edildiği programla gerçekleştirildi.

Üsküdar’daki Mihrimah Kahve’de gerçekleşen etkinlikte, Anadolu Yazarlar Birliği Başkanı Yusuf Tosun davetlileri selamladığı konuşmasında her ayın ilk cuma günü, Anadolu Buluşmaları’nı gerçekleştireceklerini ifade etti.

Yusuf Tosun, dergilerin bir ocak vazifesi gördüğüne dikkati çekerek, 60, 70 ve 80’li yıllarda yapılan samimi çalışmaların, bugünün edebi, kültürel ve toplumsal temellerini oluşturduğunu söyledi. Bu çerçevede, Ali Haydar Haksal’ın ve Yedi İklim dergisinin önemini vurguladı.

Programın moderatörlüğünü yapan şair Serdar Kacır ise “Ali Haydar ağabeyin yazarlık serüveni ve edebiyata nasıl baktığına dair görüşleri önemlidir. Kırk yılı aşkın süredir bu işe emek vermiş, gayret eden, edebiyatın köşe taşı olmuş birisidir. Hem dergiyle, hem de ortaya koyduğu ürünlerle bu gayreti sürdürmesi ve buna yeni edebiyatçıları dahil etmesi ayrıca önemlidir.” diye konuştu.

Programda çocukluk yıllarından bugüne yetiştiği koşullardan, edebiyata ilk temasından bahseden Haksal’ın konuşması, dinleyiciler için bir anlamda kendi hayat öyküsünün aktarımı oldu:

“Annemin fitre ve zekatlardan gönderdiği paralarla, yemeyip, içmeyip kitap alıyordum. Eve döndüğümde, valizim kitap dolu olurdu. Tatillerde eve döndüğümde dahi, annem arkadaşlarımla vakit geçirmemi önerdiği halde, kapanıp kitap okurdum. Bu esnada masallar, şiirler yazardım. 1973’te Milli Gazete’deki öykü yarışmasında ‘Tıkırtı’ öyküm ödül aldı. Yeni Asya Gazetesi’nde şiirlerim yayınlandı. İmam Hatip dönemim böyle tamamlandı.”

Kendi döneminin edebiyat ortamı ve yazarlarıyla ilgili anılarını da aktaran Haksal bu konuda şunları söyledi:

“O dönem öykülerim, denemelerim yayınlanıyor. Nuri Pakdil, Edebiyat Dergisi’nde denememle ilgili bir inceleme yazmıştı. O, bana çok moral verdi. Sonra İstanbul‘a geldim. İstanbul‘da birikmiş öykü, şiirlerim var. Alim Kahraman, beni Yeni Devir Gazetesi’ne götürdü. Oranın kültür sanat editörü Şakir Kurtulmuş, bu metinlerin gazete için fazla olduğunu söyleyerek, beni Mavera Dergisi’ne yönlendirdi. O sırada Cahit Zarifoğlu’nun ‘Yaşamak’ kitabı yeni çıkmıştı. Metin dosyalarımı Cahit Bey’e bıraktım. Daha sonra Rasim Özdenören bana mektup yazdı. Özdenören, öykülerimin tarzının rastlanmadık bir tür olduğunu ve öykülerimi peş peşe yayımlayacaklarını söyledi.”

Yedi İklim dergisi hakkında da konuşan Ali Haydar Haksal, derginin genç isimlerin katılımıyla bugüne kadar devam ettiğine işaret ederek “Biz Yedi İklim’le beraber kendimiz de olgunlaştık. Sonra kuşak kuşak, dönem dönem bu zamana kadar geldi.” diye konuştu.